1 Ekim 2010 Cuma

Eylül Sızıntısı - Son Damla

"Lütfen eve dönelim" diye başlayan şarkı "sokak soğuk" diye devam ediyor.

 

Ne yaparsan yap, bir çıkış bulmuş gibi rahat hissetmeyeceksin kendini. Eksikliği üzerinden atamayacak, aramakta olduğun şeyi bulamayacaksın. Yalnızca bazen vazgeçeceksin. Artık olmayacağını kabulleneceksin. Kendine döneceksin.

 

O adam hayal. Dahası yalan. Hiç de gerçek olmadı. Olamadı. Onun elinde değildi, senin elinde de değildi. Ve sen elinde olmayan şeylerden nefret edersin. Koşma, konuşma. Biraz dur. Sadece dur.

 

Çalmayan telefonlardan, açılmayan kapılardan, kuruyan ekmeklerden ve soğuyan kahvelerden nefret etme. Ağzına götüremeden sönen sigaralardan nefret et. Okumadan sararmış kitaplardan nefret et. Aynadan nefret etme. Aynadakinden nefret et.

 

Gece üstünü örtemiyor artık. Açıyor, saçıyor, korkutuyor, yıpratıyor. Köşelere kaçıyorsun, çömelip başını bacaklarının arasına sokuyorsun. Uyuyorsun. Gözlerin açık, bilincin açık, duyuların ve duyguların açık. Uyuyorsun. Ağlıyorsun. Soğuk. Yalnız. Issız. Sürekli. Bitebilir mi? Çıldırabilir misin?

 

Onları ordan oraya savuran yollar nerde? Kendini bir yolun üzerinde bulsan belki yürürdün, o yollar nerde? Kokuşmuş bir etin üstündeki sinekler gibisin. Amaçsız, iğrenç.

 

"Başka sözüm yok!"

1 yorum:

  1. Just build this forum via google. Glad to join you. I came here to learn your cant . thanks all.

    YanıtlaSil