30 Ekim 2009 Cuma

Sonsuzu Aramak...

"Dünyayla aramda alıp veremediğim bir şey varmış gibi… Hayata kopmaz bir bağla bağlamışım da, bağ zedelenecek diye ödüm patlarmış gibi… Uyuyordum ölümle buluşurmuş gibi…"


Gözümde bir şeyler beliriyor. İçime çekemiyorum sanki havayı, boğazımı bir şey tıkıyor. Ellerim boğazıma gidiyor, kendi kendimi boğuyorum... Arkasından kanlar terler içinde uyanıyorum.

Kâbuslarım hiç bitmiyor. Her gün yeni bir tane görüyorum. Çoğu zaman elime birkaç ince kitap alıyor, bir bir sokakları caddeleri dolaşıyor, tanıdık, en azından bildik birkaç iz taşıyan yüzlerinde, insan görüp, geldiğim yoldan, elimde aynı ince kitaplarla geri dönüyorum. Bazen şarkılar mırıldanıp, kuşlarla konuşuyorum. Arada bir yerden taş alıp, cebime koyuyorum.

"Şarkıların senle benim aşkımdan hiç haberleri yokmuş gibi… Sözler bize atıfta bulunmuyormuş, melodiler canımızı yakmıyormuş gibi... Biz hiç yaşamamışız, birbirimizi hiç tanımamışız gibi…"

Ellerimde bir soğukluk hissediyorum, karıncalanıyor. Ayaklarımı oynatamıyor, hareket edemiyorum. İnce ince titriyor içim, yavaş yavaş kararıyor hava. Sakin sakin donuyorum. Çığlıklarla uyanıyorum.
İnsanlarla konuşmuyorum. Kulaklarımı kapatıyorum bazen, bazen de kendimle konuşuyorum. Gözlerim açık, saatlerce karanlığı dinliyorum. Kesif bir koku geliyor burnuma. Korkuyorum. Ölümü koklamaktan korkuyorum. Kaçıyorum. Uzaklaşamayacağımı bilerek kaçıyorum.
Kâbuslarım hiç bitmiyor.
Her gün yeni bir tane görüyorum.