Kahvaltı masasında “Keşke ailemde bir arkadaşım olsaydı!”
dedikten hemen sonra bir şimşek çaktı kafamda: benim ailem dışında da hiç
arkadaşım yok ki!
Hayatımdaki tüm insanlarla bir şekilde tanışmışım ve ilişkimi
bir zorunluluğa bağlayarak, öyle çok da bayılmadan, yalnızlıktan ölmeyecek
kadar devam ettirmişim. Bu düşünce suratıma okkalı bir tokat karnıma sağlam bir
yumruk atıp beni iki büklüm kıldıktan sonra suratıma…. Kâğıda döksek o anı
sayfaya kocaman ZBAMMM! yazmak zorunda kalırdık.
Halbuki konuşmak istiyorum. Sayfalar dolusu konuşmak
istiyorum. Bir sürü anlatacak şeyim var. Yapılacak bir sürü şey var. Tanıdığım
bütün insanlar -bir iki tanesi iyiydi aslında- sıkıntılı olamayacağına göre ben,
bizzat kendim kocaman bir sıkıntı yumağı olmalıyım.
Mektup arkadaşı lazım bana. Gerçekten…
Filozofun biri ne demiş: Mektup arkadaşı isteyen, adresini yazar. :)
YanıtlaSilbir posta kutusu edineyim o halde...
YanıtlaSilo zamana kadar filozofa iletişim için sayfada bir mail adresi bulunduğunu söyleyin :)