batıp çıktığım şu yumuşak toprak,
şu arkamdan koşuşturan sarışın çocuk,
şu bedenime yaptığım haksızlık,
şu dilime düşen şarkı,
şu yıldızlı gökyüzü, şu
.
Elinden şekeri alınmış bir çocuk gibi kaldım
Yokluğunda... Yağmur yağar, kar yağar
Günler kısalır, geceler uzar
On parmağımın üstüne on mum yaktım
Gecesefalarının gündüz yalnızlığıydım
.
Ateşböcekleri ışıtır gecemi. Hepsi bu
Kanar bir yerlerim: Sevgilim
Ufkunda bir yalnızlık aylasıyım
Bir delta gibi genişleterek yokluğunu
Sevgilim. Hep geceye sakladım sende bulduğumu...
A. Erhan
bir film sahnesi. bir şeyler oluyor. kahvaltı masası. kadın ağlıyor, ağlayamıyor. elinde ekmek. ufalıyor, ufalanıyor. hem kadın hem ekmek.
çok yoruldum.
çok yorgunum.
Hiçbir şeyin hiçbir şeyliği gibi bir şeydim. Bir ara
Hiç kimselerin tutmadığı oyunlara giderdim
Tiyatrolar ki benim en sevdiğim boşluklarımdır. Maun tabutumda
Her yerleri çok süslenmiş ölüler gibiyimdir
Bir kurdelenin ya da gümüşten bir haçın altında sanki
Geri çekilmiş yüzümle, geri çekilmişliğe dargın yüzümle
Bir çelişki gibi ölümsüz
Yaşamakta olurdum.
E. Cansever
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder