Hatadan dönmenin, özür dilemenin bir gücü var. Hatanın mecbur
kıldığı bedeli ödemenin insanı bir adım öteye taşıdığına inanıyorum. Acının gücüne,
hem de sağaltıcı gücüne inanıyorum. Başka nelere nelere inanıyorum…
Yaşlı adam, genç güzel kadın, hasta genç adam. Bu hikayenin kahramanı kim, bilmiyorum. Acıyı, kimin hakkıyla çektiğini bilmiyorum, kimin hak ettiğini bilmiyorum. Sitenin bahçesinde bulunan ölü hayvanın sahibi olarak neden akla ilk doktorun geldiğini düşünüyorum uzun uzun film boyunca. Film biterken, bir arının şerbette boğulmasının ona kendini nasıl hissettirdiğini anlamaya çalışırken buluyorum kendimi. Neyin içinde, ne için ölmek, ölmek sayılmazdı acaba? Tanrının adını ağzına gereksiz yere alan kimdir bir de…
Evet bazen evettir, hayır bazen hayır. Evet bazen evet değildir, hayır da hayır.
Buna Kieslowski çarpması diyebiliriz miyiz:) Son bölümden sonra Dekaloglar'dan kalacak olanı merak ediyorum:) Yazı,serinin "genel izleyici için" sıkıcı ve zor karakterinden bakınca, oldukça etkileyici idi!
YanıtlaSildiyebiliriz :) kieslowski'nin üzerimde yarattığı etkiyi çok iyi bildiğimden ve tabii filmlerden bazısını zaten izlediğimden ben de hem tedirgin hem rahatım, başıma geleceği biliyorum, gelecek olanın nasıl bir sıkıntı yaratacağını biliyorum. çok teşekkür ederim :)
SilSoundtrack müthiş! Yaşamı enine boyuna sorgulamak, eveti hayır olarak da algılayabilmek...
YanıtlaSilİlgilenmeli bence. Teşekkürler Elisa...
zbigniew preisner benim için en değerli on müzisyenden biridir, o kadar çok eseri var ki hayatıma damga vurmuş, keşke hepsini hepsini paylaşabilsem :) ben teşekkür ederim :)
Sildekaloog :) kieslowski benim için en sevdiğim yönetmenlerde ilk beş te :) preisner de müthişli. ah ah özellikle üç renk maviiiii :)
YanıtlaSilbirbirlerini bulmuş olmalarına şükrediyorum ben de :)
SilÇok eksiğim var dizilerden yana. Bunu da mutlaka izlemem lazım:)
YanıtlaSilbelki de klasik anlamda bir dizi gibi değil de ufak film serisi gibi :)
Sil