Abbas Kiyarüstemi |
Koskoca adam, yılların hocası, bir şey söyledi mi kimse kolay kolay karşı çıkamıyor, kendisinin de söylediği gibi belgelere dayandıramadığı hiçbir şeyi yazmamış. Övündüğü tek şey makaleleri. Tavrını çok ölçülü buluyorum öğrencilerine karşı. Her seferinde hayran hayran dinliyorum. Nasıl olduğumu sorduğunda, biraz kötüyüm, diyorum, odaklanma ve motivasyon sorunları yaşadığımı söylüyorum. Benim de uyku düzenim bozuldu, diyor.
Bugün erken yatıp erken kalkmak için kendimi zorladım. Kalktım da. Kalktım da n’oldu? Verimsiz, saçma sapan bir gün. Ne saati anladım, ne bir şey yapabildim. Gece yaşamaya alışmışım. Pazartesi günkü derslerimde gözlerimi zor açık tuttuğumdan bir düzene ihtiyacım olduğunu düşünmüştüm halbuki. Yokmuş. Bu yeni düzensizlik yeni düzenimmiş. Ve uyku problemini hallettiğimde geceleri çok da iyi geçiriyormuşum vaktimi.
Sabah erken kalkıp yürüyüşe çıktım. Bu güzeldi, ne zamandır uzun uzun yürümemiştim. Sonra gelip biraz uzandım. Olmadı. Kahvaltı yaptım. Sonra? Sonra n’apılıyordu? Elime bir kitap alıp yeniden uzandım. Uyumuşum. Ve günün geri kalanı uyanıp birkaç sayfa okuyup tekrar uyumakla geçti. Ve geceye kavuşana kadar hiçbir şey yapmadım, hiçbir şey!
***
Pazartesi günü on gündür beklediğim kitaplarım geldi. Biraz cesurca
seçtiğim romanlar. Kötü kitap okumaya tahammülüm yok. Vaktimin değmeyeceğini anladığım
bir kitabın bir cümlesine daha tahammül edemiyorum. Buna rağmen bu kez
gerçekten oldukça cesur davranıp daha önce okumadığım yazarların kitaplarını
aldım. Ama nasıl bir mutluluk! Hatta eksik kalan bir kitabın da yarın gelmesini
bekliyorum, heyecanla. Kitap almak, kitaplara kavuşmak bir insanı nasıl bu
kadar mutlu edebilir, yıllardır anlayamadım.
Bu ay oldukça yoğun geçecek. Bunun ağırlığı hareketlerimi
hızlandıracağına yavaşlatıyor. Hem çalışmadığımda kendimi mutsuz hissediyorum. Sinemayla
kenarından ilgili makalemin keyfini bile süremiyorum. Bir diğeri mekan ya da
mekansızlıkla ilgili. Üçüncüsü bir sürü kitabı olan bir Osmanlı tarihçisiyle
ilgili. Tüm o kitapları nasıl tarayacağımı düşünüyorum, içimde buna dair en ufak
bir motivasyon kırıntısı bulamıyorum. Canım sıkıldıkça kendimi mutfağa
atıyorum. Yemek yapıyorum, yiyorum, atıştırmalık yapıyorum, yiyorum, meyve
yiyorum, çikolata yiyorum, ne bulursam yiyorum. Bunun nasıl sorunlara yol
açtığını belirtememe gerek yok sanırım.
İşte yeni yıl böyle başladı. Kötü değil, ama mayhoş. Umutlu ama kıpır kıpır değil. Biraz bulut, hadi kar olmasa da biraz yağmur ne iyi gelirdi. Bakalım….
yoğunluk çalışmak üretmek iyidir yaaa yemek de iyidir boşveeer :)
YanıtlaSilböyle avunalım bakalım :)
SilUyku düzeni bozulmayan yok gibi.
YanıtlaSilŞartların hepimiz için geçerli olması biraz olsun teselli. Umutla dolu, kıpır kıpır geçsin bu yıl.
İyi okumalar olsun...
canım zeugma, teşekkür ederim :)
Sil