28 Aralık 2020 Pazartesi

Yılımın En İyi 10 Filmi

(Listeye başlarken 2019 yılı sonunda izlediğim Joker, Pain and Glory, Marriage Story, Two Popes gibi filmleri görünce 2019’un ne kadar şaşaalı bir yıl olduğunu -tekrar- iç çekerek andım)

Geniş bir yelpaze sunamayacağım çünkü sinemaya gidemediğim bu sene evde de odaklanma problemleri yüzünden bol bol film izleyemedim. Eski-yeni güzel şeyler var mı var, ne yazık ki verimsiz bir sene.

(Sıralama derecelendirme içermez)

1-Maudie: Hem sinematografisi hem karakterleri hem oyunculukları, bazen biraz yavaş aksa da, keyifli bir filmdi.

2-Kız Kardeşler: Emin Alper’in göz dolduran eseri, kesinlikle enfes.

3-Sivas: Kaan Müjdeci’yi sevmiyorum, iyi bir yönetmen olduğunu söyleyebilmek için de birkaç film daha yapması gerek. Yine de Sivas gerçekten güzel film.

4-The Lighthouse: Bu sene izlediğim en iyi filmlerden biri. Muazzamdı, keyiften sarhoş edecek kadar. Ne kadar övsem o kadar eksik kalır.

5-Sieranevada: Tek mekân filmler başarılı olunca ben mest oluyorum. Bu film çok hoşuma gitmiş, çok başarılı bulmuştum.

6-Filth: Bu filmin bu listede olmasının tek bir sebebi var o da James McAvoy’un muazzam oyunculuğu.

7-Borg-McEnroe: Bir tenissever olarak hoşlanacağımı düşündüğüm fakat beklentimin üstüne çıkan, oldukça heyecanlı, insani yönüyle kalbe dokunan, tüm o gelişim evrelerini çok dozunda anlatan bir film.

8-Green Book: Oscar’da öne çıktığından beri izlemek istediğim, bir türlü izleyemediğim, izlediğimde keyif aldığım, iyi yapılmış Hollywood filmi hazzını sunan bir film.

9-Remains of the Day: Eski bir film, mekân, aidiyet, kimlik gibi kavramları sorgulatıyor bana göre. Hem İngiltere’ye merak duyan hem Anthony Hopkins’i seven biri olarak güzel bir hikayesi olan bu filmi beğenmemem mümkün müydü? Değildi.

10-It Must Be Heaven: Listenin son sırasında ama bence en ışıltılı filmi. Düşünüyorum, kusur bulamıyorum. Benim 2020’de izlediğim en güzel şey olabilir. Kesinlikle harikulade.

Bonuslar: Tenet, Theory of Everything, Midsommar, The Professor and the Madman, I am Thinking of Ending Things, Borç, Sofra Sırları da keyifli, üzerine konuşulabilecek filmler. Ama başka zaman artık.

 

11 yorum:

  1. Maude, kızkardeşler, green book benim de izlediklerimden diğerlerine de bakacağım.

    YanıtlaSil
  2. Lighthouse'u ben de bu sene izleyebildim ve beğendim (Robert kardeş giderek oyunculuğunu geliştiriyor). Keza Filth'i de vizyonda seyretmiş ve çıkışında kitabını almıştım (doların düşük olduğu yıllar :))

    Şimdiden iyi seneler öyleyse!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. robert kardeş gerçekten neydi ne oldu :) iyi seneler :)

      Sil
  3. oleeey, sevindim bu listeyee, ben de haftaya en iyi kitaplar filmler diziler listeleri yapıcam zatensi :) ilk başta yazdıkların ile bonuslardan izlediklerim çok, izlemediklerim de var tabi, tenet aklımda. bu sölediklerin arasında, two popes en iyisi diyorum :) 10 filmden ise maudie, lighthouse, green book, remains of the day, izledim. iyi tabii hepsi. remains of the day ne film yaa ayrıca. diğer altı filmi izlememişim, oleey film çıktı izleyeceğim :) tenk yuuuu :) ben de sana bir iki film önereyim, izlemediysen tabii, never look away, bu film bencesi son yirmi yılın en iyi iki filminden biri, diğeri de sefertası, biri alman diğeri hint filmi. öykü kurgu dramaturgi filan, kusursuz iki film bu ikisi :) bir de düşüş (the fall) ve kim ki duk, dört mevsim, diyorum. bunlar da yedek liste :)

    YanıtlaSil
  4. sevgili deep umarım izlemediklerini de seversin.

    never look away bana çok tanıdık geldi, neydi bu derken afişine bakıp yine hatırlamadım, sahneleri görünce aklıma geldi. son yirmi yılın en iyisi demem ben ama iyi filmdi. hatta çok iyi bir film olabilecekken bence yönetmenin oburluğu yüzünden biraz ziyan olmuş bir film. birçok şeye dokunmak isterken hiçbir şeyi tam olarak veremeyen bir filmdi bana göre. tarihsel arka plan elbette önemli ama nasıl sunduğun da önemli. film bitince ben şimdi ne izledim, diye düşündüğümü hatırlıyorum, bir sanatçının gelişim sürecini mi, almanya'nın içinde bulunduğu hali mi, yine bir sanatçının sezgilerini mi, zulmedenlerin pişmanlığını mı... kısacası çok güzel yanları olan ama tam olmamış bir filmdi bana göre.

    sefertası'nı not ettim. diğerleri izlediğim çok sevdiğim filmler. hatta blogda geçmiş tarihlerde de paylaşmışımdır.

    tenet hakkında ne düşüneceksin merak ettim bu arada, izleyince paylaşmanı bekliyorum.

    kocaman sevgiler :))

    YanıtlaSil
  5. dileğine yürekten katılıyorum :)) bu keyifli yorum için ben teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
  6. it must be heaven'i izleyecektim hatırlattınız bana :)

    YanıtlaSil
  7. Hmm, ben bunları not aldım. İzlemek için sıraya koyacağım. Teşekkürler 👍

    YanıtlaSil