27 Haziran 2024 Perşembe

Günler Günlerin Ardından

Birçok şey yapmaya niyetim var fakat göremediğim bir engele takılıyorum. Geçmeyen sinir bozucu istikrarlı başağrısını en azından defedebilmek için bir ağrı kesici içiyorum. Yatağımda biraz daha döndükten sonra eksik olan şeyi, kedimi banyoda, kurutma makinesinin üzerindeki havlu kutusunun üzerinde bulup yanıma alıyorum. Kuduruyoruz. Ne zaman kaçayazsa 'gel' diye yakarıyorum. Geliyor.

Neden sonra kalkıp dolu kirli sepetini çamaşır makinesinin önüne sürüklüyorum. Genellikle siyah olan çamaşırları tepiştirip yarım saatlik programı başlatıyorum. Kurutma makinesindeki açık renklileri toplayıp yatağın üzerine bırakıyorum.

Bunun bile yapılmış olması canlandırıcı bir etki yaratıyor bünyemde. Diyorum ki bir miktar daha hafifletsem gardolabımı, biraz daha giysi elesem.

Düşüncesi hoş. Yapması zor.

Yatağın ucundaki vantilatör temiz çamaşırlar üzerinden hava gönderiyor bana. Ve temiz çamaşır kokusunu da.

Ve dizi açıyorum, yatağa uzanıp. Yine anlamlı bir iş yapamadığımı düşünmek istemiyorum. Kedim kolumun altına tünüyor, uykulu. Temiz çamaşır kokulu serinlik, sıcacık kedim, tuhaf kadınlar içeren bir dizi.

Bir bölüm izledikten sonra kalkıp giysileri ayrıştırıyorum. Hatırı sayılır ölçüde giysiyi ayırıyorum fakat bunları nereye koyacağımı bilmiyorum. Artık hiç depolama alanım yok. Bitirince ara verip mutfağa geçiyorum. Bu arada ikinci makineyi de çalıştırdım. Sigara ve buzlu sütlü kahve içiyorum. Ben o bütün yazı buzlu sütlü kahveyle geçiren klişe kadınım. İş yapmış olmak iyi hissettiriyor. Şimdi bir de iç çamaşırları var. Biraz da onları düzenlemeliyim. Bunun için güç toplayıp hallediyorum. Hızlıca. Ben de şaşırıyorum. Sonra bazanın altında yer bulmaya çalışıyorum. Tepiştiriyorum ve tam kapanmıyor. Bırakıp çıkıyorum. Gardolabımı açıp seyrediyorum. Hafif ve düzenli. İyi. Gerçekten. İyi.

S.'nin eve gelişi zamanda bir atlama yaratıyor benim için. Gün kaldığı yerden devam etmiyor da başka bir şeye evriliyor. İyi ya da kötü değil, sadece başka. Zamanın onunla akan kısmı başka. Akşam Üsküdar'a gidiyoruz. Sahilde yürüyoruz. Gece eve dönüyoruz. Diziyi bitiyorum, evet şaşırtıcı ama tatmin etmekten uzak, hem ufak ufak tahmin edebildiğim şeyler. Yalnızca "astral seyahat" gibi olan şeyle benlik değiştirme aklıma gelmemişti ne yalan söyleyeyim. TV karşısında huzursuz uyukladığımı fark edince yatağa geçiyorum. Kedilerimi yerime yayılmış bulacağımı sanıyorum fakat yoklar. Çok az sesle video açıp uyuyorum. Manasız bir gün geçirmenin ağırlığını unutuyorum. Sanırım birkaç kere uyanınca kalkıp melatonin içmeyi düşünüyor, kendimde o gücü bulamayıp uyumaya devam ediyorum.

2 yorum: