5 Haziran 2014 Perşembe

Sel.

gözümde çocukluğu canlanıyor tavanı izlerken. güzelim saçlarının karmaşıklığı, top peşinde mi koşturur, yokuşlardan aşağı bisikletle mi iner de yüreği ağzına gelir annesinin, hasta olmasın Selim, diye, düşmesin Selim, diye. saymadığı sıyrıklarını tek tek öpesim, biriktirdiğim tüm şefkati çocukluğuna dökesim.. yetmez mi, y e e e t e e e e e e e e e r r r...

bir adamın, kocaman bir adamın çocukluğunu hayal etmenin saflığını keşfediyorum sonra. daha önce hiç yapmadığımı. tavan gülümsememe şaşırıyor. hiç mi görmedin gavurun duvarı! ben çok güzel gülerim.

ellerim ayaklarım yorgun, zihnim yorgun. Selim çok güzel. Selim'in sözcükleri çok güzel. "daha da mı şair olmasın?" olmasın, kimse okumasın Selim'i, kimse bilmesin içinin kelimelenmiş halini, ben kıskanç bir kadınım. Selim bilmez.

bir kadını anneme benzetirim
sabaha karşı üstümü örter
sabaha karşı Gevaş olsaydı keşke 

kendi diliden dinleyeyim çocukluğunu Selim'in, o vakitleri onunla yaşayayım. birlikte düşelim. düşmeyelim mi? saçları o zaman kapkara, şimdi gri. Selim onca zamanı bensiz nasıl yaşadı? şimdiki zamanını bensiz nasıl yaşıyor? Selim...

ben küçükken, Selim büyüktü. ben büyüdüm, Selim çok güzel oldu.


bir çırağın dediğidir

kusurlarım özelliğimdir usta
bildiğim en uzun takvimde çalıştım

bin dize ezberledim unuttum sonra
hakkını helal et icazetim isterim

sözcükler renklere benziyor usta
bulaştıkça duruluyor suları

ben bir mavi yazacağım izninle
sen bir yeryüzü yaymıştın altına.
1996


3 yorum:

  1. bu ne hicranlı bir yazıdır; bana tutunamayan selimi hatırlattı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. güzel adamlar güzel adamları hatırlatır demek.

      Sil
  2. Merhaba,
    Blogunuzu çok beğendim ve sizi takibe aldım :)
    Bende bloguma beklerim.
    Sevgiler,
    http://hayatimakyajla.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil