bir adamın, kocaman bir adamın çocukluğunu hayal etmenin saflığını keşfediyorum sonra. daha önce hiç yapmadığımı. tavan gülümsememe şaşırıyor. hiç mi görmedin gavurun duvarı! ben çok güzel gülerim.
ellerim ayaklarım yorgun, zihnim yorgun. Selim çok güzel. Selim'in sözcükleri çok güzel. "daha da mı şair olmasın?" olmasın, kimse okumasın Selim'i, kimse bilmesin içinin kelimelenmiş halini, ben kıskanç bir kadınım. Selim bilmez.
bir kadını anneme benzetirim
sabaha karşı üstümü örter
sabaha karşı Gevaş olsaydı keşke
kendi diliden dinleyeyim çocukluğunu Selim'in, o vakitleri onunla yaşayayım. birlikte düşelim. düşmeyelim mi? saçları o zaman kapkara, şimdi gri. Selim onca zamanı bensiz nasıl yaşadı? şimdiki zamanını bensiz nasıl yaşıyor? Selim...
ben küçükken, Selim büyüktü. ben büyüdüm, Selim çok güzel oldu.
bir çırağın dediğidir
kusurlarım özelliğimdir usta
bildiğim en uzun takvimde çalıştım
bin dize ezberledim unuttum sonra
hakkını helal et icazetim isterim
sözcükler renklere benziyor usta
bulaştıkça duruluyor suları
ben bir mavi yazacağım izninle
sen bir yeryüzü yaymıştın altına.
1996
bu ne hicranlı bir yazıdır; bana tutunamayan selimi hatırlattı.
YanıtlaSilgüzel adamlar güzel adamları hatırlatır demek.
SilMerhaba,
YanıtlaSilBlogunuzu çok beğendim ve sizi takibe aldım :)
Bende bloguma beklerim.
Sevgiler,
http://hayatimakyajla.blogspot.com.tr/