düşünmesi yazmaktan kolay.
evet, tam olarak, yaşanan onca sıkıntıya, onca acıya, kalp ağrısına, mide bulantısına rağmen, geri dönüp baştan yaşamayı dilerdim. 2011 ile yüzleşmenin bende yarattığı ilk hissiyat bu.
tanımak oldukça garip bir eylem. bir insanı hangi anda tanıdığımıza ikna oluruz? yüzünü gördüğümüzde mi, adını öğrendiğimizde mi, elini sıktığımızda mı? yoksa yıllar önce kalbe dokunan insanın nasıl dokunduğunu yeniden hatırladığımızda mı? gerçekten neydi bir arada tutan şey ikimizi?
anılarımı hayatımın neresine konumlandırmam gerektiğini bilmiyorum. yazarak ifade ettiğim tüm yaşananların, tüm hislerin gerçekliği nedir? ve geçen zamanın anlamı nedir? zaman geçen bir şey mi, dönüp duran ve bunu canının istediği gibi, yaratacağı tahribatı hiç de düşünmeden yapan bir kendine-zevk mekanizması mı?
zedka'm,
işte burada, bu dinginlikte ve kaosta, kendimi ne kadar özlediğimi kendine özgü o tavrın ve güzelliğinde gösterdiğinde, belki de yüzleşmekten korktuğum şekliyle kabullenip yutkunuyorum. ve her şeyin, tüm cümlelerin, kelimelerin ve hatta harflerin, yazılan ve yazılanlardan da çok yazılmayanların, işte burada bu balkonda bu seslerle, büyük bir şevkle farkına varmanın dayanılmaz hafifliğine umutlanıyorum... eskiyen, eskisi gibi akıp gidemeyen, belki hayranlık uyandırmayan ama hala canlı olan, nefes alan zihnime umutlanıyorum.
gerisi şenlik. sen şenlik.
Duygular, o kadar çeşitlilik arzediyor ki, onlara ne zaman, nerde ve nasıl yakalanacağımızı tahmin etmek zor. Öte yandan bu değil midir ki, yazdıklarımızın ve yaşadıklarımızın baharat katılarak lezzetlendirilmiş hali.
YanıtlaSilKasedi başa sarıp tekrar dinlemek de seçenek, dinlememek de. Dinlerken yepyeni şeyleri farketmek de, farketmemek de.
bazen bu beklenmediklerin, elinde olmayanların yıkıcılığıyla yüzleşmek bazense yumuşaklıyla kucaklaşmak da bu yüzden. fakat biz elimizde olmayan şeyleri, getirisi iyi bile olsa kurcalamaya alışmış zihinleriz. gerçi iyi ki böyleyiz. çok sevgiler..
YanıtlaSilbu yorum nasıl bir mutluluk yarattı, ne güzelsiniz..
YanıtlaSil