26 Eylül 2023 Salı

Yaşlılık vs Olgunluk ve Diğer Şeyler

Zihnimde biriken bir sürü şey var. Nasıl boşaltacağımı bilmiyorum. Geçen günlerin incecik bir toz bırakması gibi, bir yandan tek hamleyle yok olacak, önemsiz, bir yandan bir anlamı var ama, diye hissettiğim.

Önceki gün uzun zaman üzerine Kadıköy’e gittiğimde hissettiğim duygu beni biraz sarstı sanırım. “Kadıköy ev’dir” deyişlerimin burulduğunu hissettim, artık burada bana ev’i hissettiren bir şey bulamıyorum. Defalarca kez yürüdüğüm sokaklar, insanlar, yapılar, duvarlar, eskiden bana sunduğu rahatlık hissinden bir şey götürmemiş, hayır, yine aynı rahatlığı duyumsuyorum fakat eksik bir şey var, kalmak istemiyorum. Her şey hala sevimli ya da sevimli bir şeyler bulabilirim burada fakat hepsi bu, burada kalasım yok, burada iyi hissetmiyorum, kendimi hissetmiyorum, anlamsız bir gürültüye maruz bırakılıyormuşum gibi, ne yazık. Sokakta bir kedinin peşine düştüğümde S. bana “Hadi, evde daha güzeli var” derdi. “Ben bunu evde yaparım” en çok kullandığım cümlelerden. Oldu oldu da gerçekten ev bütün dünya oldu, kızların olmadığı her yer eksik zaten. Özgürlüğümü sonsuza uzandırabiliyorum ve özlediğim tek şey doğa oluyor. Dışarı çıkacaksak ormana gidelim, su kenarına gidelim, kalabalık olmasın, doğadan başka bir şeyin sesi olmasın. Bütün istediğim bundan ibaret. Ben “yaşlandım” diyorum. Yaşlılığın olumsuz bir şey olduğunu düşünenler “olgunluk” diyor. 

En azından birkaç kare fotoğraf çektim diye düşünüp kendimi avutabilirim belki. “Gelin çay bahçesine gideriz” dediğim kuzenimin, “sizin orada ancak çay bahçesine gideriz zaten” demesine hala gülüyorum. Bunu istedim, bu oldu. Daha ne… Şehrin yakınında olmak ama içinde olmamak, en ideal yer buymuş gibi.

İçimde yankılanan başka başka şeyler var başka başka insanlarla ilgili. Bazısı çok kırılgan bazısı olabildiğince sert. Üşenmekten, önemsememekten göstermediğim tepkilerin insanlar tarafından nasıl algılandığını hayretle izliyorum bu günlerde. Gerçekten biraz “cadaloz” olmak gerekliymiş vasat insanlardan saygı görebilmek için. Buna ayıracak enerjim olup olmadığını gerçekten bilmiyorum. 

Birkaç kitaptan bahsetmek istiyorum aslında. Olmadı şimdi.
Birkaç güne yazarım.

Sonra bir de 7 Ekim gibi belirli ve önemli bir tarih var önümde, aklıma geldikçe midemde kelebeklerin havalandığı.

Yazacağım bir şeyler durun bakalım.

 Riff Cohen neşesi bırakıyorum şimdilik buraya:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder